Korona virüs yeni adıyla Covid-19, tüm dünyada hızlıca yayılan, kronik hastalığı olan, yaşlıları daha fazla etkilediği uzmanlarca belirtilen veya yetersiz bağışıklık sistemine sahip insanlar için daha fazla tehlikeye sahip, hatta maalesef ölümle sonuçlanabilen bir virüstür. Dünya bu virüsü henüz tanımıyor bu yüzden savaş bizim aleyhimize sonuçlanıyor. İlaç ya da aşı çalışmaları tüm dünyada çalışılmakta olup, uzmanların söylediği kadarıyla aşının bulunması onaylanması uzun bir süreç. Bu süreçte bir psikolog ve “insan” olarak psikolojinin ne kadar etkilenebileceğini biliyorum ve sizleri inanın çok iyi anlıyorum.
Özellikle panik atak, obsesif-kompulsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlığa sahip insanlar için süreç çok zor; çünkü bu hastalıkların temelindeki kaygılar virüsün sonucuyla ilgili ve durumun verdiği sonuç endişe, kaygı ve korku gibi duyguları daha fazla arttırıyor. Düşünceler kaygılı yapıdaki insanların kâbusu haline gelebiliyor.

“Acaba bana da geçmiş midir?”
“Boğazım ağrıyor corona olmuş olabilir miyim?”
“Nefes darlığım var kesin korona oldum!”
“Ellerimi evde dahi olsam defalarca yıkamalıyım çünkü̈ korona olabilirim!”
“Aşırı temizlik yapıp evin her yerini sürekli silmeliyim o zaman korona olmam!” 
“Eve dışarıdan gelen her türlü maddeyi anti bakteriyellerle, deterjanlarla silmeli ve yıkamalıyım üstelik bir defa yeterli değil! Defalarca…”

Bu düşünceler az önce bahsettiğim hastalıklara sahip kişilerde artış gözlenebilir, buna panik atak ve kaygı bozukluğu gibi hastalıklara sahip kişilerde ölüm korkusu ve delirme korkusu eklenebilir. Peki, bu durumla nasıl savaşacağız? Öncelikle korona virüsü gerçekten tanımalıyız, tek başına baş ağrısı veya boğaz ağrısı ile bu hastalık olabilir mi?
Biriyle temas halinde olmadan evinizden çıkmadan günleriniz geçtiyse ve birtakım semptomlar varsa dönemsel grip üşütme gibi bir durum mu yoksa korona mı? Mantıklı olan cevap hangisi bunu sakince değerlendirmek gerekmektedir.
Kurallara uyulduğu takdirde dışarı çıkmakla hemen bu hastalığa yakalanabilir miyiz?
Bütün bu soruların cevaplarını bulmakta zorlanıyor iseniz mutlaka bir uzmana başvurmakta fayda olacaktır. Sakin kalmaya çalışmak tedbirlerinizi almak en doğrusu; mühim olan paniklemeden hayatımıza devam edebilmek ve düşüncelerinizle savaşırken kendinizi motive edecek şeyler ile meşgul olmaktır. Yakınlarınızla kaygılarınızı konuşun, çekinmeyin. Sadece bu tip rahatsızlığa sahip olan insanlar bu sıkıntıları yaşamıyor. Herkes aynı korkulara sahip, bunu unutmayın.
Psikolog ve Psikiyatristten yardım almaktan çekinmeyin.
Bu süreci atlatacağız hep beraber 
Ben inanıyorum, siz de inanın
Sevgiler,

Klinik Psikolog
Gizem Acar Gündüz