444 7350

Özgül Fobi

-
Shutterstock.com
 
Özgül Fobi Nedir?
 
Belli bir canlı, nesne ya da durumla karşılaşıldığında ya da düşünüldüğünde yaşanan aşırı ve mantık dışı korkudur. Özgül fobilerde korkulan belirli bir durum veya nesne olduğu için, kişiler çoğu kez başarılı kaçınma taktikleriyle sorunsuz bir hayat yaratmış olabilirler. Örneğin; kedi fobisi olan bir kişi evinde kedi besleyen arkadaşlarına gitmeyerek, kedilerin dolaşma ihtimali olan sokaklarda dolaşmayarak, nispeten rahat bir hayat sürebilir. Bazen kişiler belli bir yaşa gelinceye kadar özgül fobilerinin farkına varmamış olabilirler. Bunun nedeni o fobik ortamla hiç karşılaşmamış olmalarıdır. Örneğin, bir ev hanımı yüksekten korktuğunu yeni evlerine taşınınca fark edebilir.  
 
Belirtileri Nelerdir?
 
Mantıklı ve mantıksız korku sırasında, bedenimizde ve zihnimizde oluşan değişiklikler aynıdır. Yani sokakta birisinin ya da tehlikeli bir hayvanın saldırısına uğradığımızda kalbimiz nasıl çarpıyor, nefesimiz sıkışıyor, her yanımız uyuşuyorsa, mantıksız korkular sırasında da aynı şeyler olur.
Kişiden kişiye değişiklikler olmakla birlikte bu durumlarda en sık görülen belirtiler şunlardır:
 
  • Kalp çarpıntısı/sıkışması
  • Nefes darlığı/göğüs sıkışması
  • Ağız kuruluğu
  • Yutkunma güçlüğü
  • Titreme
  • Terleme  
  • Uyuşma/karıncalanma 
  • Baş dönmesi
  • Bayılma hissi
  • Sık idrara çıkma ihtiyacı
  • Ani tansiyon düşüşü
 
Özgül Fobi Türleri Nelerdir?
 
Hayvan Fobisi: En sık görülen özgül fobi türüdür. En çok korkulan hayvanların başında kedi, köpek, kuş, böcek gibi hayvanlar gelir. Hayvan fobisi olan insanların bir çoğu o hayvanla kötü bir deneyimden sonra (örn. köpek ısırması) fobilerinin başladığını ifade eder. Bir kısmında ise böyle bir başlatıcı bulunamaz. Fobisi olan kişi kendine rahat bir gündelik yaşam sağlamaya uygun bir kaçınma davranışı geliştirmiş olur. Oturmaya gidilecek-gidilmeyecek arkadaşlar bellidir (köpek-kedi var veya yok). Televizyonda korkulan hayvanla ilgili belgeseller seyredilemeyebilir. Nerelerde dolaşılacağı belli kurallara bağlıdır. Bazı durumlarda hayvanın fotoğrafı, ya da onu andıran şekillerden bile korkulabilir.
Yükseklik Fobisi: İkinci en yaygın özgül fobi türüdür. Kişi yüksek binalara çıkamaz, yüksekten bakamaz, hatta odanın içinde pencereye yakın oturamaz. Yükseklik korkusu olan kişiler asansöre binmekten korkarlar, ancak içinde boğulmak veya hapis kalmaktan değil, yukarı çıktığı için. Birçok insan için keyifle oturulacak balkonlar, yükseklik fobisi olan kişiler için eziyettir. Balkonda otursalar da odaya yakın tarafına oturmaya çalışırlar. 
 
Kan ve Yaralanma Fobisi: Halk arasında “kan tutması” olarak da bilinen bir durumdur. Kan görünce rahatsızlık hissetmek çoğu insanda görülen bir özelliktir.  Bunun dışında bedensel sakatlık, parçalanmış insan vücudu, kazalar görme, kan verme, iğne yaptırma, kulak deldirme, diş çektirme ve diğer tıbbi işlemler gibi durumlarla karşılaşınca bayılacak gibi olma, kalp hızında değişme ve bulantı şeklinde tepkiler verilebilir. Bu esnada bayılmalar da bilinen durumlardır. Fobisi olan bazı kişiler tıbbi gerekliliğe rağmen müdahalelerden kaçınırlar: şeker hastaları iğnelerini yapmaz, kanser hastası ameliyat olmaz; bazı kadınlar doğurmaktan korktukları için gebe kalmazlar. Birçoğu hastanelere gitmez, tıbbi konularla ilgili TV programlarını seyredemez. Bu korku yüzünden doktorluk, hemşirelik gibi mesleklerden kaçınabilirler. Bazı kişiler “kan” lafını duyunca bile bayılabilir. Kan fobisi çoğunlukla diğer fobiler gibi çocuklukta başlar.  Kan fobisi olan kişilerin ailelerinde de aynı fobiye rastlanma oranının çok yüksek olması, diğer özgül fobilerden önemli bir fark oluşturmaktadır.
 
Uçak Fobisi: Uçak fobisi olan kişiler, uçağa binmek yerine, çok daha uzun sürecek, daha zorlu yolculuklar yapmayı tercih ederler. Uçağa binmek zorunda kaldıklarında uçağın düşeceğine dair şiddetli korkuları vardır. Uçağın her hareketini, her sarsıntıyı büyük bir korkuyla izler, duydukları sesleri patlayan bir motor, bir arıza işareti olarak yorumlarlar.
 
Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu): Kapalı/basık yerlerden duyulan korkudur. Asansör, basık tavanlı odalar ve koridorlar, kapıları kapalı ve kalabalık otobüs, yeraltı çarşıları, metro, altgeçitler, oda kapısının kapalı veya kilitli olması en sık rastlanan örneklerdir. Temel korku, bulunan yerde sıkışıp kalmak, çıkamamak, nefes alamamak, boğulmak gibi korkulardır. Bu kişiler sinema ve tiyatroya gidemez, gitseler de dip koltuklarda oturamazlar. Kapalı, boğazlı, dik yakalı giysiler onlara “boğuyor hissi” verebilir. Aynı zamanda hamam, duş, sauna gibi yerlerde de boğuluyor gibi olurlar. 
 
Araba Fobisi: Araba kullanma veya arabaya binme, kişide fobi varsa dehşet verici bir deneyime dönüşür. Sürekli olarak kaza yapacağını, bir tarafa çarpacağını ve başka bir arabanın çarpacağını düşünür. Bu nedenle arabası olduğu halde kullanamayan birçok kişi vardır. 
 
Yaşamımızı Nasıl Etkileyebilir?
 
  • Fobilerin gündelik hayatı en çok ve en olumsuz etkileyen yönü “kaçınma”dır. Özgül fobisi olanların çoğu, korkulan durum ve nesnelerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışır: kedisi olan eve gitmez, yüksek yerlere çıkmaz, asansöre binmez, yağmur yağdığında evden çıkmaz vb. 
  • Uçağa binmekten korkma yüzünden işyerinde yükselemeyebilir, çok insan bulunan ya da kapalı yerlere girilemediği için toplumsal etkinliklerden uzak durulabilir. 
  • Evden çıkmaktan, yolculuk yapmaktan ya da yemek yemekten kaçınan kişi sosyal yaşamdan giderek uzaklaşabilir.
  • Tıbbi girişimlerden korkan bir kişi, bu nedenle herhangi bir yaşamsal tehlikeyle karşı karşıya kalabilir. 
  • Ayrıca, çocukluk çağında izlenen ağır düzeydeki fobiler, çocuğun psikososyal gelişiminde belirgin düzeyde gerilemeye yol açabilir.
 
 
Yatkınlık Yaratan Etkenler Nelerdir?
 
  • Bir hayvan tarafından saldırıya uğrama ya da kapalı bir yerde kilitli kalmış olma gibi örseleyici olaylar
  • Korku duyulacak durumlarda beklenmedik panik ataklar yaşamış olma
  • Başkalarının başına gelen örseleyici bir olaya ya da başkalarının korktuğuna tanık olma
  • Anne-babaların sürekli uyarıları ya da yayın organlarında çıkan haberler gibi bilgi aktarımları
 
Nasıl Tedavi Edilir?
 
Psikoterapi: Özgül fobi, çoğu kez ilaç verilmeden ve oldukça kısa bir süre içinde tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Önerilen tedavi yöntemi, korkulan nesne ve durumlarla ilgili akılcı olmayan bilişlerin ortaya çıkarılması ve bunların daha uyumlu bilişlerle yer değiştirmesidir. Alıştırma (exposure) adı verilen yöntem en yaygın kullanılan davranışçı tekniktir. Bireysel veya grup halinde uygulanabilir. Bu teknikte, kişinin korktuğu durumun ayrıntılı analizi yapıldıktan sonra, korkulan durumla gitgide artan derecede karşılaşması sağlanır.
 
İlaç Tedavisi: Özgül fobinin ilaç tedavisinde, psikoterapiye yanıt alınamadığında ya da eşlik eden diğer bir ruhsal hastalığın varlığında antidepresan ya da kaygı giderici gibi ilaçlar kullanılabilir.
 
 
Önleyici Faktörler Nelerdir?
 
  • Bilimsel çalışmalar, korkunun anne-babadan çocuğa geçebildiği gibi, korkusuzluğun da öğretilebildiğini göstermektedir. 
  • Köpek görünce korkan çocuklar korkusuz bir anne ya da başka bir yetişkini model alıp korkusuzluğu öğrenebiliyorlar. Önceden dişçiye gitme ve diş çekme oyunu oynatılan çocukların dişçide çok daha az korku yaşadıkları gösterilmiştir.
  • Çocukken fobisi olan kişinin erişkinlikte fobi geliştirme riskinin yüksek olduğu bilindiği için anne babalara önemli bir rol düşmektedir. Çocuklara hem korkmamayı örnekleyen erişkin modeli olarak, hem de korkularının üzerine gitme konusunda onları cesaretlendirerek önleyici bir rol oynamaları yararlı olacaktır.