Us Psikiyatri Enstitüsü’nden Psikiyatrist Dr. Uğur Hatıloğlu Panik Atak Hakkında Bilgi Veriyor.

Panik atakla ilgili bilgi verir misiniz?

Panik atak, adından da anlaşıldığı üzere, birden bire gelen kişide büyük bir felaket olacağına ya da bedensel bir zarar geleceğine dair bir korku duyması anlamını taşır. Farklı bir korkuya, farklı bir felaket duygusuna panik atak denilmez. Hemen  her heyecanlandığımızda 'ben panik atağım' diye adlandırmak yanlış olur. Panik atak demek için belirli kriterler vardır. Bunlardan birincisi, bu atağın sınırlı olmasıdır. Yani adı üstünde atak dediğimiz gibi aniden biten ve aniden başlayan anlamına gelir. Panik atak için bu sürenin 30-60 saniye arası olduğu söylenir. Belirtiler 10 dakika içinde oluşur ve kişi ne yapacağını bilemez. Yavaş yavaş belirtiler sönmeye başlar ve azalır. 
Panik atak sırasında kişi, bir sürü bedensel sendrom ve korkutucu düşünceler aklına getirir. Bedensel olarak vereceğimiz örnekte, neredeyse her fiziksel hastalıkta oluşabilecek sebeplerden bahsedebiliriz. Örneğin kişinin; başının dönmesi, midesinin bulanması, kalbinin çarpması ve bağırsak hareketlerinde artma gibi birçok bedensel semptomların yanı sıra; kişinin çok önemli, geriye dönüşü zor olan bedensel bir rahatsızlığa tutulduğunu düşünmesi, kalp krizi geçirmek, felç geçirmek, delireceğini, kontrolü kaybedeceğini düşünmesi, bir de insanların sık sık dile getirdiği belirtilerden biri olan, sanki panik nöbetinde çevresindeki eşyaların, kişilerin yüzlerinin ve şekillerinin değiştiği, daha farklı görme, kendi bedenine bakarken elinin daha büyük ya da daha küçük göründüğünü hissetmek sanki bazı görüntüsel değişikliklerin de olduğunu deneyimleyebilirler panik atak esnasında...
 
Bu saydığımız belirtilerden dördünün eşlik etmesi, bu durumun bir 60 dakika sürmesi ve hiç sebep yokken aniden başlaması panik atağın semptom küresidir. Ama panik atak bir hastalık değildir. Çünkü bir sürü şey olarak da gözükebilir. Bir insanın hayatı boyunca panik atak geçirme olasılığı %15’dir ve bu çok büyük bir orandır. Yani sokakta gördüğümüz 10 kişiden bir tanesi hayatında bir kez panik atak geçirebilir. Hastalık olarak kabul etmiyoruz çünkü hastalık demek için başka kriterlere ihtiyaç vardır.

Panik Atak Sırasında Rahatlamak İçin Belirli Yöntemler Var Mı? Mesela Kişi Panik Atak Geçiriyor, Nasıl Sakinleşir?

Panik atağı sanki bir yangın gibi düşünün. Her yeri alevler sardıktan sonra, "Bu yangın geçecek, her yeri alevler sardı, bitecek" diyemezsiniz. Önemli olan kıvılcım anında, yangın başladığında müdahale ederseniz, yangını söndürürsünüz. Panik atak adı üzerinde, az önce de söylediğim gibi, kısıtlı sürede olandır. Zaten geçicidir. 'O sırada ne yapalımdan? ziyade, 'Biz onu nasıl engellerizi? düşünüyoruz.

Panik Atak Çeşitleri Var Mıdır?

Nokturnal panik, gece olan anlamında kullanılıyor. Tek farkı, gece siz uyurken birden bire olursa, diğerinden farklı olarak tedavisi biraz daha zor olabilir. Uyurken bir tehlikeye maruz kaldığınızda daha çok korkarsınız, daha bilinmeyen bir şey olduğu için, nispeten daha çok korkarsınız. Tedavisi biraz daha zor olabilir. Ve tekrar olursa, tekrar uykumu bölerse diye düşünerek, uyku bozukluklarına, uykuya dalma sorunlarına ve sık uyanma gibi sorunlar ortaya çıkar.

Uykuda Olduğu Zaman İnsanlar Kalp Krizi Geçirdiğini Sanıyorlar ve Gecenin Bir Yarısı Acillere Koşuyorlar. Panik Atak Olduğunu Nasıl Anlayabiliriz?  

Kişi, yaşadığını bedensel bir rahatsızlığa benzetiyorsa o zaman öncelikle tıbbi tetkiklerden belirli bölümlere başvurmalarını, biz de danışanlarımızdan istiyoruz. Çünkü panik atakta görünen belirtiler, başka rahatsızlıklarda da görülebiliyor. Örneğin kişide tiroid bezinin hızlı çalıştığında, gerçekten vücut da hızlı çalışır. Daha çok terler, tuvalete girer, kan basıncı fazla olur ve nabzı fazla atar. Sürekli bir kaygı hali vardır. Bu da panik atak belirtileriyle hemen hemen aynıdır. 
 
Bu kişiyi panik atak diyerek tedavi edeceğinize tiroid tedavisi görmesi gerekir. Eğer bu durumdaki bir hasta önce bize gelmişse, bu rahatsızlıkları hisseden o kişiyi dikkatlice dinliyor, rahatsızlığın ölçüsüne bakıyor, nedir, nerede görünüyor, şiddeti ve sıklığı nedir, eşlik eden belirtiler nelerdir? Değerlendirmesini yapıyoruz. Eğer hekim olarak biz şüpheleniyorsak tıbbi rahatsızlıklarla ilgili bölümlere yönlendiriyoruz. Verdiğiniz örneğe de bakarsak 'kalp krizi geçiriyor muyum?' diye düşünenleri, eğer kalp krizinin belirli semptomlarını görüyorsak ya da psikiyatrik durumlarla çok bağdaştıramıyorsak, kardiyolojik tetkiklerden geçiriyoruz. Acil servislerden tetkiklerle geldiğinde, biz de o tetkiklere bakıyoruz ve değerlendirmemiz panik atak üzerindeyse tedavimize başlıyoruz.

Diğer Psikolojik Rahatsızlıklar Panik Atağı Tetikliyor Mu?

Panik atak, zaten bir semptom kümesi olduğundan bir sürü şeyde gözükebilir. Zaten belki de ilk olarak panik bozukluğundan bahsetmeliyiz. Çünkü tekrarlayan panik bozukluklarına belirli davranış değişiklikleri, düşünce değişiklikleri ya da psikiyatrik semptomlar eklenirse, panik bozukluğu diyebiliriz. Ne zaman panik ataklar panik bozukluklara dönüyor? Örneğin; siz bir panik atak yaşadınız, ama bir kere daha ve bir kere daha yaşadınız. Sürekli 'ne zaman tekrar olacak?' diye beklemeye başladınız. Biz buna beklenti kaygısı diyoruz. Kişinin tekrar panik atak yaşayacağına ve başına korkutucu şeyler geleceğini düşünmesi, bizim için kişinin panik atak olduğuna dair birinci ipucumuz oluyor. 
 
İkinci başka bir durum ise, panik atak geçirdiğinde başına gelebilecek olumsuz şeylere kafa yorması… Kişi 'kalp krizi geçirirsem bana ne olur?' diye sormaya başlar.  “Bana stent takılır ve ameliyat olurum, insanlara bağımlı olurum, işimden olurum, fiziksel performansım düşer” vb. gibi şeyler düşünür.  Yani kendini, sanki o krizi geçirmiş, kötü bir duruma düşmüş gibi düşünür. Bir de panik atak olmayıp 'demek ki şöyle yaparsam böyle olur, böyle yaparsam şöyle olur' diyerek hayatında değişiklikler yapmaya başlar. Örneğin; yanında sürekli sakinleştirici ilaçlar taşımak, acillere yakın olan yerlere gitmek, kapalı bir yere gidiyorsa, AVM, tiyatro sinema gibi çıkışa yakın oturmak, çünkü panik atak geçirirse kaçmasının kolay olduğunu düşünür.
 
İşte bu tarz davranış değişikliklerinde öncelikle kişi  panik atak olursa güvenliğini sağlamayı düşünüyor ve buna göre hayatını değiştiriyor. Agorafobi dediğimiz, panik atağın başına gelebileceğini kendisinin çaresiz kalacağını düşünebiliyor. Bazı danışanlarımız var ki yalnız sokağa çıkamıyorlar. Çünkü  eğer onun başına bir şey gelirse, bayılırsa, kalp krizi geçirirse ya da bir şey olursa, yanındaki ona yardım etsin yardımcı olsun diye... Mesela bu çeşit kişiler, kendisini güvende hissedebileceği davranışlar sergiliyor. 
 
Beklenti kaygısı, davranışlardaki değişiklikleri, sürekli felaketleştirme sonucunda düşüncelerini odaklama sonucunda, kişinin hayatının bozulması değişmesi, akademik hayatında ve kişiler arasındaki ilişkilerindeki büyük değişikliklerin olması gibi  tanıyı biz panik bozukluğu olarak koyabiliyoruz. Ama tabi tıbbi tetkiklerde mutlaka bize lazım.

Panik Atak Hastası Size Geldi. Öncelikle İlk Adım Ne Olmalı?

Öncelikle ilk olarak panik atak tanısı yapmak gerekir. Panik bozukluk var mı diye gözlemliyoruz. Panik atağı etkileyecek başka durumlar var mı diye bakıyoruz. Mesela OKB Obsesif Kompülsif Bozukluk Takıntı Hastalığı… Örneğin; temizlik takıntınız var, gelen bir yabancı size göre kirli olarak algıladığınız bir yere dokunduğunda panik atak geçirebilirsiniz. Çünkü kirlendiniz, mikrop kaptığınızı düşündünüz veya ağır bir rahatsızlığa kapılacağınızı düşünürsünüz. O yüzden hemen beden hızlanmaya başlar, kalp hızlı çarpar, ta ki elinizi yıkayana kadar... 
 
Sosyal kaygı bozukluğunda ise toplum önünde konuşamama, konuşursanız başkaları tarafından hareketleriniz eleştirilir diye insan içine çıktığınızda o sıkıntıyla yine panik atak geçirebilirsiniz. Ama neye bağlı olduğunu anlamak gerekir. Panik bozukluk içerisinde mi? Bir kere mi, iki kere mi olmuş? Yoksa yaşam içinde mi gelişmiş? Bilmeden, etmeden başka bir psikiyatrik rahatsızlığa mı bağlı? Onlara göre değerlendiriyoruz. Panik atak tedavisi değil de, o rahatsızlığın tedavisini yapmaya çalışıyoruz. Tedavi haritası hastaya göre değişiyor.

Panik Atak Hastalarının İş Yerinde Performansları Etkileniyor Mu? 

Panik atak, kişinin kendi elinde olmayan bir şey olduğunda; işyerinde, evde, gecenin bir yarısı da olabilir. Nerede geleceği belli olmaz ancak kişi 5-6 kere panik atak geçirdi diye, doğal olarak önlem almak isteyecektir. Sıkıntılı ve zorlu bir süreçtir. Kişi, o sıkıntıyı ve ağır bunaltıyı yaşamamak için önlemler almaya başlar. Nerede, nasıl olmuştu diye düşünür. “Bir kere otobüste oldu, ben otobüste kalınca, göğsümde baskı hissi oluşunca nefes alamayınca”... “Demek ki ben panik atak mışım” diye düşünmeye başlar ve otobüse de binemez. Bazı şeyleri elemeye başlar hayatından... Kişi sürekli iş yerinde panik atak geçiriyorsa, o zaman "Ben işe gitmeyeyim" demeye başlar yani panik atak geçirmemek için kendine güvenlik sağlar.  Bunun sonucunda sürekli izin alan, işe gitmeyen ve sonunda işinden olan bir profil ortaya çıkar. 

Panik Atağın Kesin Bir Tedavisi Var mı, Kişiler Tamamen Bu Psikolojik Rahatsızlıktan Kurtulabilirler Mi?  

Aslında psikiyatride tedavi oranı çok yüksektir. Çok iyi, etkili ilaçlar, tedavi ve terapi yöntemleri var. Ama danışmanlarımdan gördüğüm kadarıyla panik atağın hiç tedavi olmayacağını, geçmeyeceğini düşünüyorlar. Altta yatan nedenleri temizlemez, panik atağın panik bozukluğunun ne olduğunu bilmez, düşmanınızı tanımazsanız ve nelere yol açtığını bilmezseniz o zaman rahatsızlık tekrar gelecektir. Diyelim ki şeker hastasısınız şeker ilaçları alıyorsunuz ama sürekli şeker yemeye ve şekerli gıdalar tüketmeye devam ediyorsunuz. Kilo vermiyorsunuz ve spor yapmıyorsunuz. Çok stresli bir yaşantınız var. İlişkilerinizde hiçbir şey yolunda gitmiyorsa, şekeriniz çıktığında da hiç şaşırmayacaksınız.

Kişinin geçmişinde yaşadığı sorunlar Panik Atağa Yol Açar Mı? 

Panik atak çalışmalarında en çok tespit edilen sebep; ayrılık ya da boşanma, sevdiğiniz birinin kaybı ya da hayatınızda önemli bir yer tutan bir durumun kaybı, çok sevdiğiniz işi kaybetmek ya da bir terör saldırısı gibi ani ve kesin gelişen olaylar panik atağa yol açmaktadır.  Daha erken çocuklukta yaşanmış travmatik rahatsızlıklar, depresyon ve travma da panik atağa yol açabilir. Genetik profilimiz de hangi rahatsızlığı yaşayacağımıza karar veriyor olabilir. Diyelim ki sizin ailenizde birinci kuşakta bir sürü panik bozukluğu, kaygı bozukluğu yaşayan, yakınmaları olan yakınlarınız varsa, stres yükü de bindiğinde genetik sebeplerden ötürü panik atak gelişebilir. 

Belirli Bir Yaş Grubu Var Mı? Çalışanlarda ya da Ev Hanımlarında Daha Çok Panik Atak Görülüyor gibi... 

Araştırmalarda yaş grubundan bahsediliyor ama ataklar hayatta en büyük değişikliklerin olduğu dönemlere denk geliyor. Örneğin bir ergenliğin sonları, 10'lu yaşların başları, 20'li yaşların başları, bir de 30'lu yaşların ortaları... 18-19-20'li yaşlar hangi yaşlar? Üniversiteyi kazanma, askere gitme, evden ayrılma ve farklı şehre takılma... Göç, işe başlama, evlenme, işe başlama ve büyük yaşam olaylarının başlama dönemi... 30'lu yaşların ortalarında ise, iş değişiklileri, ayrılmalar ve sevdiğiniz insanların kayıplarının başlaması, sorumluluk artışı (evlenme ve çocuk sahibi olma), başka bir hastalıkla tanışma, çok sevdiğiniz birinin başına bir şey gelmesi... Çok gördüğümüz örneklerden biri, 'babam kalp krizi geçirdi ve kaybettik, bende de olur mu?' gibi... Panik atağın bu yaş gruplarında kümelenmesi olsa da neredeyse tüm yaş gruplarında görülebileceğini söyleyebilirim. Çok yaşlı biri panik atak geçiriyorsa, ilk akla gelen psikolojiktir. Tıbbi diğer rahatsızlıkları da gözden geçirmek mantıklı olur.
 
Bir diğer soru da ev hanımlarıyla ilgiydi. Hani, "çalışmamak bir faktördür" diyemem. Çünkü ev hanımları da çalışıyorlar ve maaş alsalar yeridir. Evde çocuk varsa bir de... Ama bir insanın kapı zili ya da telefon çaldığında kalbinin çarpması, "Acaba dışarıda biri var kötü haber mi alacağım?" diyerek, kaygıyı artırıyor. Bu düşüncelere inanıyorsa, kaygı aklına geliyorsa, bu kaygının arkasında bedensel belirtiler yaşamasını şaşırtıcı bulmayız.

Son Olarak Panik Atak Belirtileri ve Tedavisini Toparlayacak Olursak….

Panik atak bir semptom kümesidir. Gerekiyorsa eğer tıbbi ve ayrıntılı bir değerlendirme yapmak gerekir. Panik atak mı, yoksa başka bir hastalık belirtisi mi, birden fazla psikiyatrik hastalık birlikteler mi? onları bir görmeye çalışırız. Eğer olay sadece panik atak veya panik bozukluksa, bilişsel terapi dediğimiz akılcı olmayan düşüncelerin düzeltilmesi, alternatif düşünce kalıplarını koyabilmek, bilişsel çarpıtma dediğimiz, genelleme olabilir, ya hep ya hiç düşüncesi olabilir. Olumsuzluklara odaklanma, genelleme olabilir, mükemmelliyetçi etiketleme olabilir. Biz bunları terapilerle, görüşmelerle düzeltmeye çalışıyoruz. Kişinin durumu orta ağırsa, kişinin işlevselliği bozulduysa, tedaviyi kolaylaştırma adına  bazı ilaç tedavileri de önerebiliyoruz. En iyi tedavi, çalışmalara da bakılırsa, psikoterapi ve ilaç tedavisi diye gösterilmiştir.