Cinsellik nedir?
 
Cinsellik, fiziksel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerin kişiliği iletişimi ve aşkı zenginleştirici etkilerinin bileşiminden oluşur. Herkesin cinsel bilgilere ulaşma ve cinsel ilişkiyi zevk için ya da üreme amacıyla yaşama hakkı vardır. Cinsel bir varlık olarak insanın sadece bedensel değil; duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğünü sağlayan, kişilik gelişimi, iletişim ve sevginin paylaşımını olumlu yönde zenginleştiren ve arttıran sağklılık halidir".
  • İnsan olmayı, biyolojik, psikolojik ve sosyokültürel bir bütünlük olarak  düşünürsek, cinsellik de bu bütünlüğün bir parçasıdır.
  • Cinsellilik evrensel  insan haklarının bir parçasıdır .Cinsel haklar özgürlüğe, onura ve her bir insanoğlunun eşitliğine dayalı evrensel insan hakkıdır.
 
Cinsellikte Normal Nedir, Anormal Nedir?
 
Bunun belirgin bir tanımlaması yada tarifi yoktur. Partnerler karşılıklı doyuma ulaşıyor ,fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne saygı duyup cinsel doyuma ulaşıyorsa normal denebilir. Cinsel aktivitenin gerçekleşebilmesi için öncelikle cinsel yönden bir ilgi ve istek, bunu izleyen bir uyarılma, uyarılmanın ulaştığı doruk nokta olarak kabul edilen orgazm ve çözülme evrelerinin olması gerekir ,Birey bu evrelerde doyurucu bir ilişki yaşıyor ise cinsellik normal denebilir. Cinsel İstek ,Uyarılma,Orgazm, evre yada evrelerinde bir sorun varsa cinse lişlev bozukluğundan bahsedilir.Toplumdaki bir çok cinsel MİT( toplumun genelince doğru kabul edilen, toplumun fertlerinin birbirine aktarmasıyla yayılan, abartılı ve yanlış inanış)  cinselliğin normal yada anormal olarak tanımlanmasına neden olmaktadır. Bu mitlerin (inanışların)  bir çoğu abartılı, yanlı ve yanlıştır.
 
Kadında Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları Nelerdir?
 
Cinsel istek azlığı:  Cinsel istek çeşitli biyolojik, gelişimsel, psikolojik, kişiler arası, kültürel ve çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Sürekli olarak veya tekrarlayan bir biçimde, cinsel eylem için cinsel fantezi ve arzunun olmaması ile tanımlanır. Kişi, herhangi bir cinsel etkinliği başlatmak ya da eşinin başlattığı cinsel etkinliğe katılım konusunda isteksiz ya da az isteklidir. Tanı konulmasında, kişinin yaşı, yaşam koşulları gibi cinsel işlevlerini etkileyen bir çok etken göz önünde bulundurulmalıdır.
 
Vaginusmus: Vajinanın dış üçte bir kaslarında cinsel birleşmeyi engelleyecek bir biçimde, yineleyici ya da sürekli olarak,istem dışı kasılma olmasıdır. Vajinadaki bu kasılma, çoğu bireyde cinsel birleşmeye hiç izin vermeyecek kadar kuvvetli iken, çok az bireyde zorlama ile giriş olabilir. Kasılma olmasa bile ilişki esnasında kaygı endişe duyulması ve ya bu kaygının cinsel yaşamı etkilemesi vaginusmus olarak değerlendirilir.
 
Uyarılma bozukluğu: Sürekli olarak veya yineleyici bir biçimde, cinsel uyarılmanın yeterli bir ıslanma-kabarma tepkisi sağlayamaması veya cinsel etkinlik bitene kadar bunun sürdürülememesi olarak tanımlanır.
 
Orgazm bozukluğu: Sürekli ve tekrarlayan bir biçimde, cinsel birleşmede orgazm yaşanmaması veya bunun çok nadir olmasıdır. Orgazm bir çok faktörden etkilendiği için kadının yaşı, cinsel deneyimi ve aldığı cinsel uyarımların yeterliliği dikkate alınmalıdır.
 
Erkekte Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları Nelerdir?
 
Sertleşme (Erektil İşlev) Bozukluğu: cinsel birleşmeyi sağlamak için gerekli sertleşmenin oluşmasında ya da sürdürülmesinde ortaya çıkan inatçı ve tekrarlayıcı yetersizlik olarak tanımlanabilir Sürekli olarak veya yineleyici bir biçimde, yeterli sertleşme sağlayamama veya cinsel ilişki bitene kadar sertleşmeyi sürdürememedir. Sertleşme zorluğu, farklı derecelerde ve biçimlerde olabilir.
 
Tıbbi rahatsızlıklar ,cinsel performans kaygısı,psikiyatrik rahatsızlıklar sertleşme bozukluğuna neden olan faktör yada faktörler olabilir.
 
Yaygın psikolojik nedenlerden biri, cinsel ilişkinin bir “performans” olarak görülmesi ve buna bağlı başarısızlık korkusu ve kaygıdır.
 
Erken boşalma (Prematür Ejekülasyon): İnatçı ve tekrarlayıcı biçimde, çok az cinsel uyarılma ile cinsel birleşme öncesinde ya da birleşmeden hemen sonra ve kişinin kendisinin ve partnerinin arzu ettiği süreden daha önce oluşan boşalma erken boşalma olarak adlandırılır.Erken boşalma için süre tanımlaması için ortak görüş oluşmamıştır.
 
Erken boşlama bireyin ve partnerinin cinsel doyumunu etkiliyor ve ilişkide sorun oluşturmuyorsa süre dikkate alınmayabilir..
 
Geç boşalma(Retarde Ejekülasyon): Boşalmanın hiç olmaması (masturbasyon, uyku ve cinsel ilişki sırasında), kısmen oluşması (masturbasyonda oluşan ancak cinsel birleşme sırasında oluşmayan) ya da oldukça uzun süren bir uyarılma sonunda oluşan boşalma biçiminde görülebilir
 
Cinsel Ağrılar(Disparenü) : Cinsel birleşmenin ağrılı gerçekleşmesi anlamına gelir. Ağrı birleşme sırasında olmakla birlikte, hemen öncesinde ya da sonrasında da olabilir.Cinsel yolla bulaşan hastalık yada ürolojik problemlerden kaynaklanabilir.
 
Cinselliğin Evreleri
 
İstek: Cinselliğin birey tarafından istenmesi ve arzulanmasını içerir. Bu evre cinselliğin psikojen yönünü ve öznel uyarılmayı içermektedir. Cinsel döngünün en önemli evresidir
 
Uyarılma: Bedende fiziksel değişikliklerin olduğu aşamadır.. Kadında ıslanma (lubrikasyon) ve cinsel organda kabarma(kadında klitoris), erkekte ereksiyon oluşur. Kadında meme uçları erekte olurken erkekte cinsel organ kaslarında kasılma meydana gelir. Uzun süren bir evredir. Cinsel ilişki sırasında uygun olmayan bir uyaran ile azalabilir veya kaybolabilir. Cinsel döngüde bu evredeki uyarılmanın sürdürülmesi ve cinsel haz ve heyecanın artması orgazm evresine girilir.
 
Plato: Uyarılma evresinin giderek arttığı ve hazzın orgazma varana  kadarki kısmıdır.
 
Orgazm: Diğer fizyolojik evrelere göre çok kısa süren ama zevkin en yoğun olduğu evredir. Bu evrede kadında vajina ve çevresindeki kaslarda ritmik kasılmalar, erkekte prostattan üretra boyunca ritmik kasılmalar ile boşalma meydana gelir.
 
Çözülme: Orgazmın ardından ya da orgazm gerçekleşmemişse uyarılma ve plato evresinden sonra, yaşanan cinsel gerilimin ve oluşmuş fizyolojik değişikliklerin dakikalar içerisinde uyarılma öncesi duruma döndüğü evredir. Bu evrenin süresi, cinsiyete, orgazmın yaşanıp yaşanmadığına ve cinsel uyarının sürüp sürmemesine göre değişkendir.